Yazılım Vizyonumuz ve Misyonumuz

Yazılım ruh gibi bir şey olmalı, gözle görülmez, elle tututlmaz. Ama sistemden çıkarıldığında da geride bir iskelet, bir enkaz kalır. Merkezi işlem birimi "Bizim oğlan bina okur, döner döner gene okur." çevrimine girer. Hatta daha da kötü olarak okunan bina da değildir, ne okunduğu belirsizdir.
Bilgisayar Eniac ile başlar, kabul. Ancak kişisel bilgisayar IBM PC ile başlamaz. TI ve HP hesap makinelerinin hemen arından Wang Computers ve sahibi An Wang bu işin piridir (Referans). Hem davul gürültüsünde kaybolmaması açısından, hem de Çinlilerin yaratcı yönlerinin vurgulanması açısından bu durumun aktarılması doğru olur. Bilgisayar tarihine daha fazla değinmenin de gereği yoktur, her şey zaten kayıtlıdır.
Yazılım derken önce aygıt yazılımı, sonra sistem yazılımı ve daha sonra da uygulama yazılımlarından söz etmek gerekir. Ancak yazılım bir bulut, bir duman gibi artık atmosferin her yerindedir.
Dünya yazılım pazarında yıllık satışlar 500 milyar $ boyutunda görülmektedir, neredeyse Türkiye ekonomisinin büyüklüğü. Özellikle kendilerini gelişen koşullara uyumlamaya çalışan kurumların optimal işletme için kullandıkları kurumsal yazılımların bu söz edilen tutarın yarısına doğru yürüdüğü görülmektedir.
Her kurum büyük br dev değildir, özel bir yazılım geliştirme gurubu yoktur. Olsa da bu gurubun istenilen konuları işleyebilecek bilgi sahibi uzmanları olmayabilir.Kurum adına bunu uzmanlaşmış bir yazılım firmasının yapması hesaplı olabilir.
Tabii her hesaplı olan doğru değildir, sonuçta kurum çok önemli sayılabilir ticari sırlarını kısmen de olsa paylaşmak durumundadır.
Üstlenecek firmanın zamanında ve güvenilir iş yapabilir becerisi vaz geçilmezdir.
Outsourcing yurt dışına yönelik ise dil, görenek ve kavram anlayışları gündeme gelebilirler.
Yazılımını dışarıda bir firmaya havale etmek isteyen gurup öncetüm bu yukarıdaki söz edilenleri ve doğalolarakdaha da fazlasını düşünür, deüerlendirir. Sonra da aday firmaları değerlendirir.
Yaklaşık üçtebiri dışarıya, dış ülkelere giden 240 milyar $ değerinde bir pazar düşünülebilir ve bu pazarda ülkemizin adı pek geçmemektedir.
Kurumsal yapı olmaksızın yapılabilir olan ise günlük-haftalık yazılım paketleri ile sınırlı kalır ve saat ücreti de çalışılan günler için 15 $ dolayında olur. %50 zamanlı çalışma da başarı sayılır ve karşılığı, eğer düzgün alınabilirse 1200 $/ay gibi düşünülebilir.

Outsorcing pazarında adı geçen ülkeler şu an sırası ile Hindistan, Ukrayna, Çin, Polonya, Filipinler, Romanya, Brezilya, Tayvan, Mısır ve Kanada olarak görülmektedirler. Bu ülkelerin özellikleri ve pazar çalışanlarının yıllık ücretleri bu referansta verilmektedir.
Ücretler açısından en ucuz çalışan Mısır'lı yıllık 6000 $ alırken, Kanadalı yıllık 50000 $ a çalışmaktadır. Aylık 750 $ net ücretin oldukça iyi kabul edilmesi gereken ülkemizin de bu pazardan pay almaya soyunması doğru olacaktır.
Önce dikkat edilmesi gereken ülkemiz insanının kişiliğidir. Bir lidere gereksinim varıdır ve bu liter ön safta mücadele edebilir düzeyde yiğit ve becerikli lmalıdır. Tüm becerisine rağmen mütevazi bir ücrete de evet diyerek örnek olabilmelidir. Rekabet edebilmek için fiyat kırılması ilk adımda zorunlu gibidir.
Şunların yapılmaları kanımızca doğru olur:
1. Bu işle uğraşacak yarı-ticari işletmelerin kurulmaları.
2. 40 yıldır yazılımın Türkiye için değeri üzerinde konuşulmasına ve bu önemi değerlendirecek meslek kruluşları da olmasına rağnen ilk 10 içinde adımızın geçmeyişinin nedenlerinin irdelenmeleri.
3. Bir özveri ile yeni başlangıca, değerlendirmeleri ve özellikleri yeni başlangıca yönelik çalışmalar yapmak isteyenlerin bir yandan başlamaları, bir yandan teşvik eilmeleri.
4. Özellikle öğrenciler ve öğretim üyeleri ile sanal da olsa teşrik-i mesai.
5. Konunun tam da vakıfı olmadığımız doğru, konuya vakıf insanların bizleri de vakıf etmeye çaba harcamaları.
Bir ya da iki önceki neslimizin neredeyse kara cahil olmaları bizleri de etkilemektedir. Öngörüm, önceden kestirim gibi ince hesaplanmış işlere girmek yerine keyfimize göre davranmayı yeğleyen tarafımız ağır basmaktadır; akılcı davranan değil, dugusal insanlarız. Gerek coğrafyamız, gerekse bedensel becerisi oldukça yüksek nüfusumuz bizleri şu ana değin bencil ve tekil davranışlarımızın olası en kötü sonuçlarından korumuştur. Bunları iyice düşünmek, irdelemek ve sozyal özelliklerimizi bilimsel yöntemlerle kitlesel ölçüde saptayıp doğru kalıba girerek yolu sürdürmemiz doğru olacak gibidir.
Birey olarak biz de tekiliz, geçmişte zihinsel becerimizin yüksek olması her biri kendini bir Herkül olarak gören insanlarımızca pek de dinlenmememiz sonucunu doğurmaktadır, konunun bir daha düşünülmesinde yarar vardır.
Elden pek bir şey gelmiyor, belki de sizlere daha iyi hizmet verebilmek için kadrolaşmanın, kurumsallaşmanın bir kolayını bulacağız, kim bilir.

ZİYARETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ; YARARLI OLDUĞUMUZU UMUYORUZ.
BİZE isoger1@hotmail.com HER ZAMAN YAZABİLİRİNİZ.

...

PLEASE PREFER GIVING LINK IF THAT SUFFICES